Yabancılar
İçin Uluslararası Koruma
Pi
Hukuk ve Danışmanlık
Giriş
Bu makalenin ana amacı, Türkiye’deki
yabancılar için uluslararası koruma düzenlemelerinin analizinin yapılmasıdır.
Şüphesiz yurtlarından sürgün edilmiş ve vatansız bireyler, güç yaşam şartlarına
karşı çok daha savunmasızdır. Ayrıca ilgili bireylerin, ikamet şartları
üzerindeki ihlalleri nedeniyle sadece idari değil, aynı zamanda cezai
yaptırımlar da uygulanabilmektedir. Bu nedenle ilgili göçmenlik hukuku
danışmanlarının Türkiye'deki uluslararası koruma mekanizmasına ilişkin yasal
sistemin detaylarına derinlemesine hâkim olmaları gerekmektedir.
Kurumsal yönetimimiz hususundaki
işlemlerimiz ve tüm yasal hizmetlerimiz için lütfen “Faaliyet Alanlarımız”
başlığı altındaki “Vatandaşlık” seçeneğine tıklayınız.
Bu kapsamda en çok okunan
makalelerimiz arasında yer alan " Yabancıların Sınır dışı
Edilmesi"
başlıklı makaleye göz atabilirsiniz.
Uluslararası
Koruma Nedir?
Birleşmiş Milletler Mülteciler
Yüksek Komiserliği standartları gereği ırkı, dini, tabiiyeti, siyasi görüşü
veya belli bir politik toplumsal gruba mensubiyeti nedeniyle zulme uğrama veya
ciddi zarar görme tehlikesinden dolayı vatandaşı olduğu ülkesine dönmekten
kaçınan bir kişi söz konusu olduğunda “uluslararası koruma” kuralları devreye
sokulmalıdır.
Uluslararası
Koruma Türleri Nelerdir?
Türk hukuk normlarına geline, 6458 sayılı Yabancılar
ve Uluslararası Koruma Kanunu, “uluslararası koruma” kelimesini “mülteci, şartlı mülteci
ve ikincil korumaya tanınan statü” olarak tanımlamaktadır. Uluslararası koruma
çeşitleri, Kanunun 61, 62, 63’üncü maddelerinde düzenlenmiştir. Bu bağlamda,
mülteci sıfatı Kanunun 61’nci maddesi uyarınca Avrupa ülkelerinde meydana gelen olaylar nedeniyle; ırkı, dini,
tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden
dolayı zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu
ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan ya da söz
konusu korku nedeniyle yararlanmak istemeyen yabancıya veya bu tür olaylar
sonucu önceden yaşadığı ikamet ülkesinin dışında bulunan, oraya dönemeyen veya
söz konusu korku nedeniyle dönmek istemeyen vatansız kişiye statü belirleme
işlemleri sonrasında kişiye statü olarak verilecektir.
Avrupa ülkeleri dışındakiler için
ise özellikli olarak 62’nci madde kapsamındaki “şartlı mülteci”lik statüsü
değerlendirmeye alınmalıdır. Gerçekten de Avrupa
ülkeleri dışında meydana gelen olaylar sebebiyle; ırkı, dini, tabiiyeti,
belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme
uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında
bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan, ya da söz konusu korku
nedeniyle yararlanmak istemeyen yabancıya veya bu tür olaylar sonucu önceden
yaşadığı ikamet ülkesinin dışında bulunan, oraya dönemeyen veya söz konusu
korku nedeniyle dönmek istemeyen vatansız kişiye statü belirleme işlemleri
sonrasında şartlı mülteci statüsü verileceği hükme bağlanmıştır.
Yerel yargı mercileri de yabancılara
güvence sağlanmak üzere çok sayıda standart geliştirmiştir ve geliştirmeye de
devam etmektedir.
Uluslararası
Koruma Hukuku Ne Anlama Gelmektedir?
Uluslararası koruma hukuku,
Uluslararası Göç ve Mülteci Hukuku alanındaki koruma konularına atıfta bulunur.
Özetlemek gerekirse, uluslararası koruma hukukuna yönelik ulusal ve
uluslararası düzeyde iki temel kaynak bulunmaktadır. Özellikle, 1951 Mültecilerin
Hukuki Durumuna Dair Sözleşme metni, mültecilerin ve sığınmacıların uluslararası
korunmasını amaçlayan başlıca uluslararası belgedir. Bu bağlamda, 1948 İnsan Hakları
Evrensel Bildirisi’nin,
14’üncü maddesinde, herkesin zulüm karşısında başka memleketlerden mülteci
olarak kabulünü talep etmek ve memleketler tarafından mülteci muamelesi görmek
hakkını haiz olduğu belirtilmiştir.
Ayrıca 6458 sayılı Yabancılar ve
Uluslararası Koruma Kanunu, Türkiye’deki yabancılar için uluslararası koruması
esaslı rol oynamaktadır. Bu yasa, “yabancıların Türkiye'ye girişi”, “Türkiye'de
bulunması” ve “Türkiye'den çıkışı” ile ilgili prensip ve prosedürleri
belirlemeyi amaçlamaktadır.
Geçici
Koruma Nedir?
Kitlesel göçler için ise bir başka
maddede ayrı bir koruma tedbiri daha öngürülmüştür. 6458 sayılı Kanunun 91’nci
maddesinde, ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen,
acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya
sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir.
Uluslararası
koruma kimlere verilebilir?
İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin
14. Maddesi uyarınca herkes zulüm karşısında başka ülkelere sığınma ve kabul
edilme hakkı vardır. Benzer şekilde, 6458 sayılı Kanun’a göre “başvuru sahibi”,
uluslararası koruma talebinde bulunan ve henüz başvurusu hakkında son karar
verilmemiş olan kişiyi ifade eder.
Türkiye’de
yabancıların sınır dışı edilmesi mümkün müdür?
Sınır dışı kararı, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığının talimatları ile veya valilikler
tarafından re’sen alınır.
Sınır
dışı edilme sebepleri nelerdir?
6458 sayılı Kanunun 54’üncü maddesi,
yabancıların nihai bir karar sonrasında sınır dışı edilmesinin hukuki
sebeplerini konu almaktadır.
Aşağıda sayılan yabancılar hakkında
sınır dışı etme kararı alınır:
a) 5237 sayılı Kanunun 59 uncu
maddesi kapsamında sınır dışı edilmesi gerektiği değerlendirilenler,
b) Terör örgütü yöneticisi, üyesi,
destekleyicisi veya çıkar amaçlı suç örgütü yöneticisi, üyesi veya
destekleyicisi olanlar,
c) Türkiye’ye giriş, vize ve ikamet
izinleri için yapılan işlemlerde gerçek dışı bilgi ve sahte belge kullananlar,
ç) Türkiye’de bulunduğu süre
zarfında geçimini meşru olmayan yollardan sağlayanlar,
d) Kamu düzeni veya kamu güvenliği
ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar,
e) Vize veya vize muafiyeti süresini
on günden fazla aşanlar veya vizesi iptal edilenler,
f) İkamet izinleri iptal edilenler,
g) İkamet izni bulunup da süresinin
sona ermesinden itibaren kabul edilebilir gerekçesi olmadan ikamet izni
süresini on günden fazla ihlal edenler,
ğ) Çalışma izni olmadan çalıştığı
tespit edilenler,
h) Türkiye’ye yasal giriş veya
Türkiye’den yasal çıkış hükümlerini ihlal edenler,
ı) Hakkında Türkiye’ye giriş yasağı
bulunmasına rağmen Türkiye’ye geldiği tespit edilenler,
i) Uluslararası koruma başvurusu
reddedilen, uluslararası korumadan hariçte tutulan, başvurusu kabul edilemez
olarak değerlendirilen, başvurusunu geri çeken, başvurusu geri çekilmiş
sayılan, uluslararası koruma statüleri sona eren veya iptal edilenlerden
haklarında verilen son karardan sonra bu Kanunun diğer hükümlerine göre
Türkiye’de kalma hakkı bulunmayanlar,
j) İkamet izni uzatma başvuruları
reddedilenlerden, on gün içinde Türkiye’den çıkış yapmayanlar,
Uluslararası
koruma talepleri için yetkili kabul edilen makamlar hangileridir?
İçişleri Bakanlığı çatısı altında
yer alan Göç İdaresi Başkanlığı birincil kurumdur. İkinci olarak ilgili
Valiliklerin Göç İdaresi Müdürlükleri, uluslararası koruma taleplerini kabul
veya reddetme görevine sahiptir. Üçüncü olarak, Uluslararası Koruma
Değerlendirme Komisyonu özel olarak uluslararası koruma taleplerine ilişkin
kararları denetleme görevine sahiptir. Komisyonun temel görevi aşağıda
sıralananlara ilişkin kararları gözden geçirmektir:
• Uluslararası
koruma talepleri,
• Başvuru
sahiplerine ve uluslararası korumadan yararlanan kişilere ilişkin kararlar,
• Kabul
edilemez başvurulara ilişkin kararlar,
• Ve
hızlandırılmış usul sonucu alınan kararlar.
Birleşmiş
Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin görevi nedir?
Sığınma talebinde bulunmanın bir
insan hakkı olduğu artık sabittir. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, sığınma
hakkının korunmasında önemli bir küresel kuruluştur. BM Komiserliği, 1950
yılında BM Genel Kurulu tarafından, özellikle vatansız sivillerin,
sığınmacıların ve mültecilerin korunması için hayat kurtarıcı önlemler almak
üzere kurulmuştur. 1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşme
uyarınca, Sözleşmeci Tarafların, Komiserlik ile işbirliği yapma konusunda
belirli yükümlülükleri bulunmaktadır.
Sonuç
Sonuç olarak, uluslararası koruma, ülkesine geri dönmek istemeyen ve|veya dönemeyen herkese uygulanabilir olmalıdır. Geri gönderme yasağı ilkesi, sığınma başvurusunda bulunanların haklarını teşvik etmek için temel bir prensiptir. İlgili ulusal otoritelerin, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği dahil olmak üzere uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapmaları zorunlu olduğunu tekrar vurgulamak önemlidir. Ayrıca, uluslararası koruma talep edenlerin, Türkiye Göç İdaresi yetkililerince verilen kararı takiben idari mahkemeler önünde başvuruda bulunma şansına sahip oldukları da dikkate değerdir. Uluslararası koruma talebi için ulusal ve uluslararası yollar bulunmasına rağmen, sığınmacıların daha iyi korunması için profesyonel yardımın gerekli olduğu belirtilmelidir.
Comments
Post a Comment